Honda Jazz | Yabancıdan Araç Satışı Hikayesi
⚠️Yazıda dipnot sayılarının üzerine tıklarsanız açıklamaları okuyabilirsiniz.

Bugün sizlerle 2018 Model 1.5 Jazz otomobilimizi satın alırken başımdan geçenleri paylaşmak istiyorum. Bu paylaşımı yapma gerekçem elbette sizleri güldürmek değil, paylaşım belki birilerini tebessüm ettirebilir ama birilerine de[dn]yabancı biriyle alışveriş yapma konusunda kafalarındaki soru işaretlerini giderme adına...[/dn] yardımcı olabilir.
2022 yılının Temmuz ayıydı. Eşimin fazla uzun ve büyük olarak görmesi ve "kullanamam ben bunu" demesi nedeniyle sorunsuz dolu paket 2015 model Ford Mondeo aracımı satmıştım ve yeni bir araç arayışındaydım. Malûm sarı sitede otomobil ilanlarını incelerden İstanbul Beylikdüzü yakınlarında yer alan Jazz'ı gördüm[dn]Daha önce de Jazz kullandığımız için bu araçlara karşı ilgimiz vardı.[/dn]. Araç ~20.000km idi ve temiz görünüyordu, ancak ilanda aracın içine ve bazı önemli yerlerine ilişkin fotoğraf yoktu, sadece uzaktan çekilen birkaç fotoğraf koyulmuştu.
İlan sahibi Aynur Hanımı[dn]Hâlâ daha, bayram gibi özel günlerde mesajlaşıyoruz[/dn] aradım ve araç hakkında konuşmaya başladık ancak araçla ilgili açıkçası pek bilgi sahibi değildi, sorduğum soruların yanıtlarını alamıyordum. Kendisi aracın videosunu çekip, yakın tarihte (görüşmemizden 1-2 gün önce) yaptırılan expertiz raporuyla birlikte videoyu gönderebileceğini söyledi. Sağolsun, dediği gibi yaptı, ben de gönderdiği videoyu ve expertiz raporunu inceledim. Akabinde aracın ruhsatını veya şasi numarasını göndermesini, şasi numarası üzerinden sorgulama yapmak istediğimi belirtince son zamanlarda artan dolandırıcılık vakalarını ima ederek paylaşmak istemediğini belirtti. Uzunca bir telefon görüşmesinin ardından ruhsatın şasi numarasının olduğu kısmın fotoğrafını gönderdi. İşte film gibi seyreden herşey bu andan sonra başladı...
Aynur Hanıma yakın tarihte neden expertiz yaptırdıklarını sorduğumda, başka birinin aracı almak için İstanbul'a geldiğini ancak aracı almaktan son anda vazgeçtiğini söyledi. Bu durum açıkçası biraz beni işkillendirmişti. Hanımefendiye şahsın aracı almaktan vazgeçme nedenini sorunca, aracın esas sahibinin Türkiye Libya seferleri yapan MedSky Airlines havayolu şirketinin CEO'su Abubaker Elfortia adlı bir yabancı olduğunu, kendisinin de o şirkette çalıştığını, Türkiye'deki işlerini kendisinin takip ettiğini söyledi.
Doğrusunu söylemek gerekirse aracı satın almak için Antalya'nın ilçesi Demre'den kalkıp İstanbul Beylikdüzü'ne gitmekten caymak üzereydim, ancak Aynur Hanım'dan bana 1 günlük süre tanımasını istedim, o süre zarfında yabancılardan araç alımı-satımı meselesini araştırdım ve İstanbul'a böylece gitmeye karar verdim.
O gece İstanbul'a hemen bir otobüs bileti aldım ve yola çıktım. Otobüs yolculuğum tam anlamıyla rezaletti; otobüsün arka 5'lisinden ortadaki koltuğu satın alabildim, koltuk kırıktı ve koltuk başka bir otobüsten öylece alınmış ve eğreti olarak eklenmişti, yaslanma kısmı vb. mekanizmaları da çalışmıyordu. Otobüs, biletini aldığım firmaya ait değilmiş, başka bir firmadan geçici olarak alınmış, bu arada ne kaptan ne de muavin firmanın çalışanları değildi. Antalya'dan çıkarken bile 1 saat gecikmeli çıktık! Kaptanın yolları bilmediğini, yolu bulabilmek için navigasyon kullandığını görünce öğrendik! Neyse sözü çok uzatmayayım; İstanbul'a uykusuz şekilde sağ salim varmasına vardık ama Harem otogarına ve Dudullu'ya girmek için bir hayli mücadele verdik :) Esenler otogarında firmaya ait perona girmek için otogar etrafında 2-3 tur atmak zorunda kaldık :)
Otogardan metroya geçerek Beylikdüzü'ne vardım, Aynur Hanım beni Mado'da bekldiklerini söyledi ve ben de öyle yaptım. Mado'ya girmeden Jazz'ı orada gördüm ve hemen genel anlamda aracı şöyle bir yokladım, akabinde mekana giriş yaptım. Mekan boş gibiydi, kahve içen iki kişinin[dn]Aynur Hanım ve Abubaker Bey[/dn] yanlarına oturdum, merhabalaştık ve başladık konuşmaya. Abubaker Bey ile İngilizce iletişim kurduk, sağolsun sıkıştığım yerde Aynur Hanım tercümanlık yaparak beni rahatlattı. Abubaker Bey ile pazarlığa girişmedik, hatta satış bedelinin küsürat kısmını o kendisi atıverdi, öğrencilerimden birkaçına burs verme sözünü bile aldım ama henüz o konuyu gündeme getiremedim. Aracı expertize sokmak istemedim çünkü 1-2 gün önce zaten expertize girmişti, oradaki bilgilere göre kendim inceledim ve doğrudan notere geçtik.
Noter hatrı sayılır yoğunlukta kalabalıktı, sıramızı aldık ve beklemeye başladık. Noter görevlisi Hanımefendi Abubekir Bey ile Aynur Hanımı tanıyordu; çünkü "bunlardan zarar gelmez rahat ol" diyerek bana telkin veriyordu. Yabancı satışlarında yeminli bir tercüman gerektiği için tercüman ayarlandı ve işleme başlandı. Noter görevlisi bana, sistemin satışa izin vermediğini, yabancıdan satışlarda bazen bu sistemsel arızanın oluştuğunu, parayı transfer edip etmeme konusunda aramızda anlaşmamız gerektiğini, konunun güvene dayalı bir durum olduğunu, ayrıca araç sahibini ve Aynur Hanımı tanıdıklarını, onların bir sıkıntı çıkarmayacaklarını, kendisinin o esnada tescil işlemi için denemeler yapacağını belirtti. Ben resmi prosedür başlamadan (satış işleminin gerçekleşmemesi gibi bir olasılığın varlığı ortadayken) parayı transfer etmek istemediğimi, gerekirse Antalya Demre'ye dönebileceğimi, her şeyde bir hayr olduğunu belirttim. Noterdeki Hanımefendi, "madem Demre'den buraya kadar kalkıp geldiniz ve risk almak istemiyorsunuz, aracı önce Aynur Hanım'ın üzerine aktaralım, siz Aynur Hanım'dan aracı satın almış olursunuz" diye öneride bulundu. Bu öneri benim çok hoşuma gitti, zaten aracın belgelerinden hikayesine baktığımda aracı Honda Bayisinden vekaletle ilk başta Aynur Hanım satın almış ve akabinde Abubaker Bey'e aktarmış. Hülasa, noterde satış günü de benzer bir durum söz konusu oldu, araç bu sefer Abubaker Bey'den Aynur Hanım'a, Aynur Hanım'dan da bana geçmiş olmuş oldu[dn]Kafam da rahat oldu :)[/dn]. Fazladan satış işlemi olduğundan ekstra'dan noter ücreti vb. masrafları ödemek zorunda kaldılar, orası ayrı. Netice itibariyle aracı Aynur Hanım'dan satın almış oldum. Sorsanız aracın ikinci sahibiyim ama kağıt üzerinde gelgitler yaşanmış oldu :)
Sözün özü yabancıdan bir araç alacağınız zaman noterde sistemsel bir sorun yaşanabileceğini duyacak olursanız en azından ne yapabilirsiniz onu öğrenmiş oldunuz; yabancı satıcı önce tanıdığı T.C. vatandaşı birine aracı devretsin, siz aracı devralan o T.C. vatandaşı kişiden satın alın. Bu arada bir kafa karışıklığı olmasın, yabancı olan aracın sahibi, araç değil! Başka bir ifadeyle; Türkiye'de normal şekilde satılan bir aracın yabancı tarafından satın alınması ve daha sonra yabancının bu aracı satması durumu, yoksa yurtdışından yabancının getirdiği araçların durumu çok farklı.

İşte benim Honda Jazz alım serüvenim kısaca böyle. O günden beridir o Jazz!a biniyoruz; geçen hafta 66.666km oldu.
Umarım her daim Abubekir Bey ve Aynur Hanım gibi yardımsever insanlarla karşılaşırsınız.
📅12.04.2025 | Serdar UZUN
Okunma Sayısı: